işaretlediğim yerde şu ifadeler var:
حدثنا محمد بن محبوب
حدثنا حماد بن زيد
عن أيوب عن محمد
عن أبي هريرة رضي
الله عنه قال لم
يكذب إبراهيم عليه السلام
إلا ثلاث كذبات ثنتين
منهن في ذات الله
عز وجل قوله إني
سقيم وقوله بل فعله
كبيرهم هذا وقال بينا
هو ذات يوم وسارة
إذ أتى على جبار
من الجبابرة فقيل له إن
ها هنا رجلا معه
امرأة من أحسن الناس
فأرسل إليه فسأله عنها
فقال من هذه قال
أختي فأتى سارة قال
يا سارة ليس على
وجه الأرض مؤمن غيري
وغيرك وإن هذا سألني
فأخبرته أنك أختي فلا
تكذبيني فأرسل إليها فلما
دخلت عليه ذهب يتناولها
بيده فأخذ فقال ادعي
الله لي ولا أضرك
فدعت الله فأطلق ثم
تناولها الثانية فأخذ مثلها
أو أشد فقال ادعي
الله لي ولا أضرك
فدعت فأطلق فدعا بعض
حجبته فقال إنكم لم
تأتوني بإنسان إنما أتيتموني
بشيطان فأخدمها هاجر فأتته
وهو قائم يصلي فأومأ
بيده مهيا قالت رد
الله كيد الكافر أو
الفاجر في نحره وأخدم
هاجر قال أبو هريرة
تلك أمكم يا بني
ماء السماء
bana Muhammed b. Mahbub anlattı, dedi ki: Hammad b. Zeyd
bana Ebu Eyyub’dan, o ‘Muhammed’den, o da Ebu Hureyre’den anlattı, dedi ki:
İbrahim a.s 3 defa istisna olmakla yalan söylememiştir. Bunlardan ikisi Aziz ve
Celil olan Allah’ın zatı ve rızası içindir. Puta tapanlara “Ben hastayım”
demesi ve “Belki putların şu büyüğü bu kırma işini işlemiştir” demesi.
Rasulullah üçüncüsü için de şöyle demiştir: «İbrahim günün birinde zevcesi Sara
ile beraber ansızın cebbarlardan azılı bir zalimin memleketine uğrayıvermişti.
Adamları tarafından o zalim hükümdara: “Şehre yolcu bir kimse gelmiştir.
Beraberinde insanların en güzeli bir kadın vardır” diye haber verildi. Zalim
hükümdar, İbrahim a.s’a haber gönderdi. Geldiğinde Sara’a hakkında sorarak dedi
ki: “Bu kadın kimdir?” İbrahim a.s dedi ki:
“kızkardeşim.” Sonra İbrahim a.s Sara’nın yanına geldi ve dedi ki: “ey Sara,
yeryüzünde benden ve senden başka iman eden hiçbir kişi yoktur. Bu hükümdar,
bana seni sordu. Ben de ona senin benim kızkardeşim olduğunu haber verdim.
Sakın benim sözümü yalan çıkarma.” Arkasından zalim hükümdar Sara’ya elçi
gönderip çağırttı. Sara onun yanına girince melik eliyle Sara’ya uzanmaya
davrandı, bu anda adam bir hale yakalandı, nefesi boğuldu. Hemen Sara’ya dedi
ki: “Benim için Allah’a dua et, ben sana zarar vermeyeceğim.” Sara, Allah ‘a
dua etti. Dua akabinde adam o halden salıverildi. Sonra Sara’ya ikinci defa
uzandı. Bu sefer de birincideki gibi yahud ondan daha şiddetli bir hale
yakalandı. Yine Sara’ya dedi ki: “Benim için Allah’a dua et, ben sana zarar
vermeyeceğim.” Sara yine dua etti, o da yine çözüldü ve kapıcılarından bazısını çağırdı ve dedi ki: “Sizler bana insan
getirmediniz, sizler bana ancak bir şeytan getirdiniz.” Akabinde Hacer’i
Sara’ya hizmetçi olarak hediye etti. Sara, İbrahim a.s’a geldi. İbrahim,
dikelmiş namaz kılıyordu. Eliyle “Mehye” yanı “halin nedir?” diye işaret etti.
Sara dedi ki: “Allah kafirin yahud facirin (zalimin) tuzağını kendi göğsüne
çevirdi ve Hacer’i de bana hizmetçi verdi.”» Ebu Hureyre dedi ki: “İşte bu
Hacer sizin ananızdır, ey sema suyunun oğulları.”
Buhari, “es-Sahih”, 2/461, Enbiya kitabı, 8-ci bab, hadis
3358
hadisi Müslim “es-Sahih”, 4/1840, Faziletler kitabı, 41-ci
bab, hadis 2371‘de; Tirmizi “Sünen”, 5/228-229, Tefsir kitabı, bab 22, hadis
3166‘da; Ebu Davud “Sünen”, 3/533, Talak kitabı, bab 16, hadis 2212‘de rivayet
etmiştir. görüldüğü gibi hadisi kutubi sitte imamları rivayet etiştirler ve
hadisin Buhari ile Müslim tarafından rivayet edilmiş olması nasibiler nezdinde
onun sıhhati için yeterlidir. Buna ek olarak hadisi kendi kitabında rivayet
eden Tirmizi hadis hakkında diyor ki:
قال أبو عيسى : هذا
حديث حسن صحيح
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: bu hadis hasen sahih’tir.
Tirmizi, “Sünen”, 5/228-229, Tefsir kitabı, bab 22, hadis
3166
hadisten gördüğümüz gibi burada Hz. İbrahim a.s’a iki yönden
iftira atılmaktadır. öncelikle Hz. İbrahim a.s’a, 3 defa yalan söylemiş olduğu
iftirası atılmaktadır. daha sonra ise Hz. İbrahim a.s’ın kendi zevcesi Hz.
Sara’yı kız kardeşi diye tanıtarak zalim bir krala gönderdiği iftirası
atılmaktadır. Hz. İbrahim a.s zalim bir kralın, üstelikte zevcesinin güzelliği
ile ilgilenen bir zalimin ona tecavüz etmek isteyeceğini bilmiyormuydu da
zevcesini korumuyor ve krala gönderiyordu?
62- Dediler ki: "Ey İbrahim, bunu ilahlarımıza sen mi
yaptın?"
63- "Hayır" dedi. "Bu yapmıştır, bu onların
büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin."(60)
64- Bunun üzerine kendi vicdanlarına başvurdular da:
"Gerçek şu ki, zalim olanlar sizlersiniz" dediler.
65- Sonra, yine tepeleri üstüne ters döndüler:(61)
"Andolsun, bunların konuşamayacaklarını sen de bilmektesin."
AÇIKLAMA
60. "Onlara
sorun, eğer konuşabilirlerse" cümlesi, İbrahim'in (a.s) "İşte şu en
büyükleri yapmış" derken yalan söylemediğinin apaçık bir delilidir.
İbrahim'in (a.s) bununla yapmak istediği, onların, putların kendilerini korumak
üzere hiç bir şey yapamamış olmalarının hatta çaresiz ve güçsüz oldukları için
konuşamamalarının farkına varmaları ve bunu kabul etmeleriydi. Bir kimse
tartışma esnasında, karşı tarafın görüşünün imkansız olduğunu gündeme getirmek
için gerçek dışı bir soru sorarsa elbette bu soruya yalan denilemez. Çünkü konuşan
kişi bunu yalan niyetiyle söylememiştir; ikincisi muhatab olanlar da bunun
yalan olmadığını bilmektedirler.
Hz. İbrahim'in (a.s)
hayatı boyunca yukarıda adı geçen olay dahil üç kez "yalan"
söylediğini bildiren bir "hadis" nedeniyle bu tespitlere burada
değinmemiz gerekti. Hz. İbrahim'in söylediği ikinci "yalan" Saffat
Suresi, 89. ayette yer alır: "Ben doğrusu hastayım". Üçüncü yalan
ise, Kur'an'da yer almaz. Kitab-ı Mukaddes'de karısını kardeşi olarak tanıttığı
şeklinde geçer. (Tekvin 12: 12, 18, 19) Ne yazık ki bu "hadis" iki
aşırı görüşe neden olmuştur. Rivayeti kutsallaştıran rivayetperest birinci grup
"sahih bir hadis" böyle söylediği ve hadis Buhari ile Müslim'de
kayıtlı olduğu için Hz. İbrahim'in (a.s) gerçekten bu yalanları söylediğine
inanırlar.
Bir peygamberi
"yalancılıkla" suçlayan bu "hadis"i bir tarafa bırakmanın
daha iyi olacağını düşünmezler. İkinci grup ise Buhari ve Müslim tarafından
sahih kabul edilen bu hadis güvenilir olamayacağı için bütün hadisleri bir
tarafa atarlar. Elbette bir veya birkaç hadis güvenilir değil diye, tüm hadis
malzemesinden yararlanılamayacağını söylemek doğru değildir. Birinci görüşü
kabul edenler diğer aşırı uca yönelmişler ve ravileri güvenilir olan bir
hadisin metnini incelemeden kabul etmişlerdir. Oysa bir hadisin senedi sahih
olsa da, metni bir takım nedenlerden ötürü sahih olmayabilir. Çünkü rivayet
edilen hadisin senedi sağlam olmasına rağmen, Hz. Peygamberin (s.a) böyle bir
sözü söylemesinin mümkün olmadığı sonucuna varılabilir. Nitekim hadis ilmine görede
de, bir hadis senedi sağlam olsa da, muhtevasıyla zayıflık taşıyabilir.
Dolayısıyla hadisin metni böyle bir şeyin Peygamber (s.a) tarafından
söylenemeyeceğini gösteriyorsa, o zaman sadece ravileri güvenilir diye hadisi
güvenilir (sahih) kabul etmekte ısrarın hiç anlamı yoktur.
Bu hadis başka
sebepler yüzünden de güvenilir değildir. Daha önce de gösterdiğimiz gibi
birinci "yalan" yalan sayılmaz. İkinci "yalan"a (Ben
doğrusu hastayım) gelince, İbrahim'in (a.s) o sırada tamamen sağlıklı olduğu
ispatlanmadan bu sözün "yalan" olduğu söylenemez. Kur'an da bu
noktayı açıklığa kavuşturmamaktadır. Üçüncü "yalan"a gelince, Kitab-ı
Mukaddes'te Tekvin'in 12. babında adı geçen olay baştan saçmadır. İbrahim (a.s)
karısı Sare ile birlikte Mısır'a gittiğinde, Kitab-ı Mukaddes'e göre de 75
yaşındaydı, karısı ise 65 yaşındaydı. O halde Sare'nin yaşı bile, Sare'nin
İbrahim'i (a.s) kendi hayatını kurtarmak için onu kardeşi olarak tanıtmaya
zorlayacak denli "güzel ve alımlı" bir kadın olamayacağını gösterir.
Binaenaleyh isariliyata dayanan bu tür rivayetleri Hz. Peygamber'e (s.a) isnad
etmekte ısrar yanlıştır. Bu yüzden İbrahim'i (a.s) yalan söylemekle itham eden
bu hadisin, bu nedenle hiçbir dayanağı yoktur ve ravilerinin güvenilir olmasına
rağmen hadis sahih kabul edilemez. Böyle bir aşırılık, "hadis
inkarcıları" diye bir grubun ortaya çıkmasına neden olmuştur. İzah için
bkz. Resail ve Mesail adlı eserim. cilt: 2, sh. 35-39
61. Orjinal metin şu
anlama gelir: "Başları üzerinde geri döndürüldüler." Bazı müfessirler
bu ifadenin "utançtan başlarını öne eğdiler" anlamına geldiğini
söylemişlerdir. Fakat bu yorum konunun bütünlüğüne ve metnin ifadesine
uymamaktadır. Bu ifadenin en doğru yorumu şu olsa gerek: "Kavmi,
İbrahim'in cevabını düşündüklerinde, kendilerini kimin kırdığını bile söylemeye
güç yetiremeyen güçsüz putları ilâh edindikleri için hatalı olduklarını fark
ettiler. Fakat hemen sonra düşüncelerini saptıran inatçılık ve cehalete kapılıp
tekrar eski sapıklıklarına döndüler."
Ana Sayfa Hanif Mumin
Iste Kuran Kurandaki Din Kur'an
Yolu Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik
Kütüb-i Sitte ? ingilizce Site Kuran
islami Aliaksoy Net İhsan ELİAÇIK.net
Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin
ibrahim islamin en belirgin Peygamberlerinden ve Allah'in
Allah dostu olarak nitelendirdigi bir peygamberdir. Kabenin kurucusudur. Islam
dini bir cok ozelliklerini ondan almistir. Hatta bir cok alim islam dinin
kurucusunun Hz Ibrahim oldugunu soylerler. Kurban Hz Ibrahime
dayandirilmakdadir. Hz Muhammedn baska muslumanlarin namazlarinda bahsettikleri
bir Peygamberdir. Allah dan Hz ibrahimin izleyenleri korudugu gibi bizleride
korumasini dileriz..
Isin ilginc tarafi bir cok musluman bilerek yada bilmeyerek
Allah'in o yuce Resulunu suclamakdadirlar. Bu muslumnalar Hz Ibrahimi yanlis
isler yapmakla suclamakdadirlar. Bizim cahilligimizden olmali ki, muslumanlar
bugun bir cok Peygamberimizi yalancilik, PUTa tapanlari destekleyici, musrik ve
diger bir cok sucla suclamakdadirlar.
Hz ibrahim gercekden yalan soyledimi ?
Muslumnlarin cogu hz Ibrahimin Yalan soyledigini kabul
etmekdedirler. Geleneksel islamcilari kabul ettigi kaynaklara gore hz ibrahim 3
yerde yalan soylemistir. Bu iddialarini uyduruk hadisler ile gunumuz Ehl-i
Sunnetci alimlerinin yazdiklarini kaynak gostererek desteklerler. Bir cok
musluman bu adlari alim olan bu sahislarin dediklerini sorgulamadan
arastirmadan kabul ettikelerinden Hz Ibrahimin yalan soyledigini kabul ederler.
Aslinda buiddianin arkasindaki gizli varsayim islamda Peygamberler bile yalan
soyledigine gore bazi hallerde yalan soylemenin caizligidir.. Kuran ozellikle
hic bir Peygamberin yalan soylemedigini Ali Imran suresi 161 ci ayetde acika
belirtmekdedir.
(ÂLİ IMRÂN suresi 161. ayet) Ve ma kane li nebiyyin ey
yeğull, ve mey yağlül ye'ti bi ma ğalle yevmel kiyameh, sümme tüveffa küllü
nefsim ma kesebet ve hüm la yuzlemun
(ÂLİ IMRÂN suresi 161. ayet) Bir peygambere, durust olmamak
yaraşmaz. Kim durust olmazsa ederse, kıyamet günü, hainlik ettiği şeyin günahı
boynuna asılı olarak gelir. Sonra herkese -asla haksızlığa
uğratılmaksızın-kazandığı tastamam verilir.
hz Ibrahimin Putlar kirma olayini hepimiz biliriz. Tekrar
tekrar Hz ibrahimin Putlari kirmasi ve baltayi en buyuk putun omuzuna asma
olayini belirgin belirsiz detaylar ile isitmisizdir. Ve sonra ona sor soranlari
Putlari kendisinin kirmadigini O buyuk putun Kucuk putlari kirdigini
soyledigini soyler.
Tabiki Alim diye bildiklerimiz buna dayanarak belli
durumlarda yalan soylenebilecegini iddia etmislerdir. Fakat biraz daha dikkat
ederseniz bu alimlerin Hz Ibrahimin yalanini mesrulastirmak icin uzun uzun
makaleler yazdiklarini gorurusunuz. Bu alimlere gore yalan soylemek caizdir
!!!!!
kalabalik onunde gercekleri haykirmakdan korkan birisi nasil
Peygamber olabilir. Hic dusundunuz mu ? Bu ne bicim Peygamberdir ki, dogru
yerine yalani tercih ediyor. O zaman diyebilrimiyiz ki ? islamin gercekleri
yalanlar ile karismistir cunku Hz Ibrahim kalabalikdan korkup yalan
soylemistir.
Su ayeti bir analiz edelim.
Enbiya Suresi 63 ayetinde Allah Hz ibrahimin Putlari kirmasi
ie ilgili olaylari anlatir. Simdi Bu suredeki ayetleri bir inceleyelim.
Enbiya Suresi 62-63 Kalu e ente fealte haza bialihetina ya
ibrahim. Kale bel fealehu kebiruhüm haza fes'eluhüm in kanu yentikun
Enbiya Suresi 62-63 Bunu ilâhlarımıza sen mi yaptın ey
İbrahim? dediler.İbrahim: «Belki onu şu büyükleri yapmıştır, konuşabiliyorlarsa
onlara sorun» dedi
Cumlede " Kale bel fealehu" dan hemen sonra gelen
noktalama isareti cok onemlidir. Arapaca gramerine gore noktalama isareti
(vakfin kullanilmasi Turkcedeki virgul (,) gibidir. Bu isaretin yada diger
kelimlerin kullanilmasi duraksamayi ifade eder. Okuyucu burda duraksalamali ve
cumleye devam etmelidir. Kisacasi cumlenin bir kismini digeriden ayirarak
anlaminin ortaya cikmasini saglar. Eger bu nokatlama isareti bir anlami ifade
etmiyorsa ne isi var cumlenin ortasinda. Belliki bu isaretin oraya
yerlestirilmesinin bir amaci vardir. isin daha iliginic Alim diye bildigimzi bu
ZATI SAHANELER, bu duraksama isaretini gormezlikden geldikleri gibi,
istedikleri anlami cikarmak icin duraksama isaretini cumlede baska yerlere
yerlestirebilmekdedirler.
Yanlis Tercumeler Bazi ornekler
Simdi su yanlsi mealerden bir kacina bir bakalim. Eger
yanlis meal yapanlarin simini burda gormuyorsaniz kendiniz bakabilrisiniz.
(Burda Ben Bazi Turkce Mealleri Kullancagim yazar igilizce meallerden ornek
vermis: Radyoman) Yazarin yanlis meal icin verdigi ornekler su mealcilerdir.
Simdi ayni hatayi tekrar eden Yasar Nuri, Suleyman Ates,
Edip Yuksel, Ali Bulac, Mevdudi nin bu ayeti nasil cevirdiklerine bakalim.
S. Ateş "Hayır dedi, (büyük putu göstererek) işte şu
büyükleri yapmış; onlara sorun, eğer konuşurlarsa (!)
Tefhimü-l Kuran «Hayır» dedi. «Bu yapmıştır, bu onların
büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin.»
Mevdudi «Hayır» dedi. «Bu yapmıştır, bu onların
büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin.»
Y.N. Öztürk " Dedi: "Hayır, ben değil. Şu
büyükleri yapmıştır onu. Hadi, sorun onlara eğer konuşabiliyorlarsa!"
A. Bulaç "Hayır" dedi. "Bu yapmıştır, bu
onların büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin."
Hz ibrahim gercekden Burda " HAYIR" dedi mi ?
hz ibrahime bu putlari kirip kirmadigi soruldugunda hz
ibrahimin cevabi, gayet ince düşünceli ve zarifdir. Hz Ibrahim kesinlikle
"EVET" yada "HAYIR" demiyor. Pasif fiil kullanarak birisi
yapmistir diyor. Bu birisi kendisi, baska birisi, buyuk PUT yada herhangi
birisi olabilir. Hz ibrahimin izleylerin kendisine soracagina dogrudan
mağdurlara yani putlara sormalarini istiyor. Olayin magdurlarinin kendi sahitliklerini
yapmalarini istiyor. Izleyiciler kendilerinin bile koruyaman bu PUTLARIN kendi
ilahlari olamayacagini fark etti. Bu kendielrine bile faydalari olamayan
PUTLARIN kendi ilahlari olamayacagi gercegi vurgulandi.
Ingilizce meal yapan Yusuf Ali, Hilali & Khan, Ahmad
Ali, Asad, Dawood ve Rodwell gibi Turkce mealciler Yasar Nuri, Suleyman Ates,
Edip Yuksel, Ali Bulac, Mevdudi Hz Ibrahimin Putlari kirdigini inkar ettigi
anlamina gelen "HAYIR" keleimesini kullandigini iddia ederler.
Arapcasina baktigimizda bu 21:63 ayetde hic bir sekilde " HAYIR"
kelimesi gecememekdedir. Nasil olurda bu mealciler bu kelimeyi buraya
ekliyorlar. Bu isimlerini saydigimiz mealciler hangi amaca hizmet ediyorlar. Bu
ayetde hic bir sekilde Buyuk Putun diger Putlari kirdigini soyledigini
belirtmiyor. Eger Hz Ibrahim "HAYIR" deseydi bu yalan olurdu. Buyuk
PUT kirdi diyorsa bu baska bir yalandir. Yani YALAN uzerien YALAN oluryor. Bazi
mealciler ve tefsirciler bir defa bazilarida iki defa yalan soyledigini
yazarlar. Asagi yukari hepsi o veya bu sekilde yalanin yaninda baska suclarda
itham etmislerdir. Peki Bu alim ve mealciler nasil olurda boyle BUYUK bir
yanlsi yapalar ? Cevabi gayet Basit:
Bu yanlsi yorum ilk yorumcularin ilk baslarda yaptigi ufak
bri hataya dayandigi halde zaman iceridine buyuyerek Ibni Khatir ve diger
Tefsircilerin yanlisi anlamalarina sebeb olmustur. Ingilizce meal yapan Yusuf
Ali, Hilali & Khan, Ahmad Ali, Asad, Dawood ve Rodwell gibi Turkce
mealciler Yasar Nuri, Suleyman Ates, Edip Yuksel, Ali Bulac, Mevdudi sorgulamdan
kabul etmislerdir. Sonuc olarak bu mealciler Allah'in ayetini
degistirmislerdir. 21:63 tekrar tekrar bakalim ayetde hic bir sekilde "
HAYIR" analamina gelecek bir kelime yokdur. Ibni Khatir Kuran tefsirine
saygi duysak biel insan oglu hata yapar. Ali Imran 161 ayetinde oldugu gibi
Peygambeler durust olmak zorundadialar. Demeki onemli olan Kurannin ne
dedigidirm yoksa mealcilerin yada Tefsircileri dedigi degil.
Kuran Hz Ibrahimin baltai kullanip putlari kirdigini
soylemiyor. Hz Ibrahim bu kolay kırılır putlari eleleri ile kirmis olabilir,
onlari yere firlatip yada birbirine vurarak kirmis olabilir. BALTA kelimesi Hz
ibrahimin hareketine siddet katmak icin eklenmis olabilir. Kuran
"BALTANIN" en buyuk PUTUN omuzuna asildigini soylemez. Bu da MASALCILARIN
uydurduklaridir. Baltada kullanilmis olabilir bilmiyorz. Ama hz Ibrahim hic bir
zaman BALATAYI en buyuk putun omuzuna asmamistir.
SADECE YALAN MI YOKSA DAHA CIDDI BIR SUCLAMA MI ?
Bu yanlis anlayisi desteklemek icin kaynak olarak uydurma
yada zayif bir hadis kullanilmakddir. Peki Hz Ibrahimi hala yalancilikla
suclayabilirmiyiz. Bu sadece Hz yalancilikla suclamak mi yoksa daha ciddi bir
suclamami var ? Hz Ibrahimin yalan soyledigini soylemekle bizlerinde yalan
soyleyebilecegini isaptlamaya calisanlar olmsustur. Hz Ibrahimin agzindan
cikmayan " HAYIR" kelimensini Hz Ibrahiminin agzinda cimis gibi
gosterdigimiz anda daha ciddi suclamlar ile karsi karsiya kaliyoruz.
1. Hz Ibrahim Yalan Soyluyor. Yalandir yalandir
2. Hz Ibrahim en buyuk PUTU suclamakla, sorumlukdan
kacmistir.
3. Hz Ibrahime Putlari kirip KIRMADIGI sorulunca toplanan
kalabagin onunde, YANLIS bilgi vererek yalan soyluyor.
4. Buyuk PUTUN kucuk PUTLARI kirdigini soylemekle HZ Ibrahim
Yalan sahitlik yapiyor.
5. Putlarin en buyuk dusmani olan Hz Ibrahim bir an icinde
olsa buyuk putun hareket ederek kucuk putlari kirdigini kabul ediyor. Bu
putculugu desteklemekden baska bir sey dedgildir.
.Simdi sormak gerek, herhangi bir modern millet yada toplum
nasil olurda yalan sahitligi, yalanlari, sorumlulugu baskasina atamayi normal
bir davanis olarak kabul edebilir. Bunlardan hangisi islamda
kabul edilebilir mi ? islam bize bu suclari islememizi
ogretiyor ? Bu suclari islersek Allah bizi afeder mi ? Buyrun siz soyleyin
Bu makale Dr Nayeem Akhtar Asagidaki linkde verilen
makalesinden ceviridir. Yasar Nuri, Suleyman Ates, Edip Yuksel, Ali Bulac,
Mevdudi gibi mealcilerin yaptiklari olumcul bir hatayi goz onune seriyor.
Simdi su yanlsi mealerden bir kacina bir bakalim. Eger
yanlis meal yapanlarin simini burda gormuyorsaniz kendiniz bakabilrisiniz.
(Burda Ben Bazi Turkce Mealleri Kullancagim yazar igilizce meallerden ornek
vermis: Radyoman) Yazarin yanlis meal icin verdigi ornekler su mealcilerdir.
Simdi ayni hatayi tekrar eden Yasar Nuri, Suleyman Ates,
Edip Yuksel, Ali Bulac, Mevdudi nin bu ayeti nasil cevirdiklerine bakalim.
S. Ateş "Hayır dedi, (büyük putu göstererek) işte şu
büyükleri yapmış; onlara sorun, eğer konuşurlarsa (!)
Tefhimü-l Kuran «Hayır» dedi. «Bu yapmıştır, bu onların
büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin.»
Mevdudi «Hayır» dedi. «Bu yapmıştır, bu onların
büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin.»
Y.N. Öztürk " Dedi: "Hayır, ben değil. Şu
büyükleri yapmıştır onu. Hadi, sorun onlara eğer konuşabiliyorlarsa!
A. Bulaç "Hayır" dedi. "Bu yapmıştır, bu
onların büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin.
E. Yüksel "Hayır, o işi işte şu büyükleri yaptı. Onlara
sorun, eğer konuşurlarsa!," dedi.
Hz ibrahim gercekden Burda " HAYIR" dedi mi ?
hz ibrahime bu putlari kirip kirmadigi soruldugunda hz
ibrahimin cevabi, gayet ince düşünceli ve zarifdir. Hz Ibrahim kesinlikle
"EVET" yada "HAYIR" demiyor. Pasif fiil kullanarak birisi
yapmistir diyor. Bu birisi kendisi, baska birisi, buyuk PUT yada herhangi
birisi olabilir. Hz ibrahimin izleylerin kendisine soracagina dogrudan
mağdurlara yani putlara sormalarini istiyor. Olayin magdurlarinin kendi
sahitliklerini yapmalarini istiyor. Izleyiciler kendilerinin bile koruyaman bu
PUTLARIN kendi ilahlari olamayacagini fark etti. Bu kendielrine bile faydalari
olamayan PUTLARIN kendi ilahlari olamayacagi gercegi vurgulandi.
Ingilizce meal yapan Yusuf Ali, Hilali & Khan, Ahmad
Ali, Asad, Dawood ve Rodwell gibi Turkce mealciler Yasar Nuri, Suleyman Ates,
Edip Yuksel, Ali Bulac, Mevdudi Hz Ibrahimin Putlari kirdigini inkar ettigi
anlamina gelen "HAYIR" keleimesini kullandigini iddia ederler.
Arapcasina baktigimizda bu 21:63 ayetde hic bir sekilde " HAYIR"
kelimesi gecememekdedir. Nasil olurda bu mealciler bu kelimeyi buraya
ekliyorlar. Bu isimlerini saydigimiz mealciler hangi amaca hizmet ediyorlar. Bu
ayetde hic bir sekilde Buyuk Putun diger Putlari kirdigini soyledigini
belirtmiyor. Eger Hz Ibrahim "HAYIR" deseydi bu yalan olurdu. Buyuk
PUT kirdi diyorsa bu baska bir yalandir. Yani YALAN uzerien YALAN oluryor. Bazi
mealciler ve tefsirciler bir defa bazilarida iki defa yalan soyledigini
yazarlar. Asagi yukari hepsi o veya bu sekilde yalanin yaninda baska suclarda
itham etmislerdir. Peki Bu alim ve mealciler nasil olurda boyle BUYUK bir
yanlsi yapalar ? Cevabi gayet Basit:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder