30 Ocak 2019 Çarşamba

Hz. İBRAHİM'E SÖYLETTİRİLEN ÜÇ YALAN HADİSİ



işaretlediğim yerde şu ifadeler var:
حدثنا محمد بن محبوب حدثنا حماد بن زيد عن أيوب عن محمد عن أبي هريرة رضي الله عنه قال لم يكذب إبراهيم عليه السلام إلا ثلاث كذبات ثنتين منهن في ذات الله عز وجل قوله إني سقيم وقوله بل فعله كبيرهم هذا وقال بينا هو ذات يوم وسارة إذ أتى على جبار من الجبابرة فقيل له إن ها هنا رجلا معه امرأة من أحسن الناس فأرسل إليه فسأله عنها فقال من هذه قال أختي فأتى سارة قال يا سارة ليس على وجه الأرض مؤمن غيري وغيرك وإن هذا سألني فأخبرته أنك أختي فلا تكذبيني فأرسل إليها فلما دخلت عليه ذهب يتناولها بيده فأخذ فقال ادعي الله لي ولا أضرك فدعت الله فأطلق ثم تناولها الثانية فأخذ مثلها أو أشد فقال ادعي الله لي ولا أضرك فدعت فأطلق فدعا بعض حجبته فقال إنكم لم تأتوني بإنسان إنما أتيتموني بشيطان فأخدمها هاجر فأتته وهو قائم يصلي فأومأ بيده مهيا قالت رد الله كيد الكافر أو الفاجر في نحره وأخدم هاجر قال أبو هريرة تلك أمكم يا بني ماء السماء
bana Muhammed b. Mahbub anlattı, dedi ki: Hammad b. Zeyd bana Ebu Eyyub’dan, o ‘Muhammed’den, o da Ebu Hureyre’den anlattı, dedi ki: İbrahim a.s 3 defa istisna olmakla yalan söylememiştir. Bunlardan ikisi Aziz ve Celil olan Allah’ın zatı ve rızası içindir. Puta tapanlara “Ben hastayım” demesi ve “Belki putların şu büyüğü bu kırma işini işlemiştir” demesi. Rasulullah üçüncüsü için de şöyle demiştir: «İbrahim günün birinde zevcesi Sara ile beraber ansızın cebbarlardan azılı bir zalimin memleketine uğrayıvermişti. Adamları tarafından o zalim hükümdara: “Şehre yolcu bir kimse gelmiştir. Beraberinde insanların en güzeli bir kadın vardır” diye haber verildi. Zalim hükümdar, İbrahim a.s’a haber gönderdi. Geldiğinde Sara’a hakkında sorarak dedi ki: “Bu kadın kimdir? İbrahim a.s dedi ki: “kızkardeşim.” Sonra İbrahim a.s Sara’nın yanına geldi ve dedi ki: “ey Sara, yeryüzünde benden ve senden başka iman eden hiçbir kişi yoktur. Bu hükümdar, bana seni sordu. Ben de ona senin benim kızkardeşim olduğunu haber verdim. Sakın benim sözümü yalan çıkarma.” Arkasından zalim hükümdar Sara’ya elçi gönderip çağırttı. Sara onun yanına girince melik eliyle Sara’ya uzanmaya davrandı, bu anda adam bir hale yakalandı, nefesi boğuldu. Hemen Sara’ya dedi ki: “Benim için Allah’a dua et, ben sana zarar vermeyeceğim.” Sara, Allah ‘a dua etti. Dua akabinde adam o halden salıverildi. Sonra Sara’ya ikinci defa uzandı. Bu sefer de birincideki gibi yahud ondan daha şiddetli bir hale yakalandı. Yine Sara’ya dedi ki: “Benim için Allah’a dua et, ben sana zarar vermeyeceğim.” Sara yine dua etti, o da yine çözüldü ve kapıcılarından bazısını  çağırdı ve dedi ki: “Sizler bana insan getirmediniz, sizler bana ancak bir şeytan getirdiniz.” Akabinde Hacer’i Sara’ya hizmetçi olarak hediye etti. Sara, İbrahim a.s’a geldi. İbrahim, dikelmiş namaz kılıyordu. Eliyle “Mehye” yanı “halin nedir?” diye işaret etti. Sara dedi ki: “Allah kafirin yahud facirin (zalimin) tuzağını kendi göğsüne çevirdi ve Hacer’i de bana hizmetçi verdi.”» Ebu Hureyre dedi ki: “İşte bu Hacer sizin ananızdır, ey sema suyunun oğulları.”
Buhari, “es-Sahih”, 2/461, Enbiya kitabı, 8-ci bab, hadis 3358
hadisi Müslim “es-Sahih”, 4/1840, Faziletler kitabı, 41-ci bab, hadis 2371‘de; Tirmizi “Sünen”, 5/228-229, Tefsir kitabı, bab 22, hadis 3166‘da; Ebu Davud “Sünen”, 3/533, Talak kitabı, bab 16, hadis 2212‘de rivayet etmiştir. görüldüğü gibi hadisi kutubi sitte imamları rivayet etiştirler ve hadisin Buhari ile Müslim tarafından rivayet edilmiş olması nasibiler nezdinde onun sıhhati için yeterlidir. Buna ek olarak hadisi kendi kitabında rivayet eden Tirmizi hadis hakkında diyor ki:
قالأبو عيسى ‏ ‏: هذا ‏ ‏حديث حسن صحيح
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: bu hadis hasen sahih’tir.
Tirmizi, “Sünen”, 5/228-229, Tefsir kitabı, bab 22, hadis 3166
hadisten gördüğümüz gibi burada Hz. İbrahim a.s’a iki yönden iftira atılmaktadır. öncelikle Hz. İbrahim a.s’a, 3 defa yalan söylemiş olduğu iftirası atılmaktadır. daha sonra ise Hz. İbrahim a.s’ın kendi zevcesi Hz. Sara’yı kız kardeşi diye tanıtarak zalim bir krala gönderdiği iftirası atılmaktadır. Hz. İbrahim a.s zalim bir kralın, üstelikte zevcesinin güzelliği ile ilgilenen bir zalimin ona tecavüz etmek isteyeceğini bilmiyormuydu da zevcesini korumuyor ve krala gönderiyordu?
62- Dediler ki: "Ey İbrahim, bunu ilahlarımıza sen mi yaptın?"
63- "Hayır" dedi. "Bu yapmıştır, bu onların büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin."(60)
64- Bunun üzerine kendi vicdanlarına başvurdular da: "Gerçek şu ki, zalim olanlar sizlersiniz" dediler.
65- Sonra, yine tepeleri üstüne ters döndüler:(61) "Andolsun, bunların konuşamayacaklarını sen de bilmektesin."
AÇIKLAMA
 60. "Onlara sorun, eğer konuşabilirlerse" cümlesi, İbrahim'in (a.s) "İşte şu en büyükleri yapmış" derken yalan söylemediğinin apaçık bir delilidir. İbrahim'in (a.s) bununla yapmak istediği, onların, putların kendilerini korumak üzere hiç bir şey yapamamış olmalarının hatta çaresiz ve güçsüz oldukları için konuşamamalarının farkına varmaları ve bunu kabul etmeleriydi. Bir kimse tartışma esnasında, karşı tarafın görüşünün imkansız olduğunu gündeme getirmek için gerçek dışı bir soru sorarsa elbette bu soruya yalan denilemez. Çünkü konuşan kişi bunu yalan niyetiyle söylememiştir; ikincisi muhatab olanlar da bunun yalan olmadığını bilmektedirler.
 Hz. İbrahim'in (a.s) hayatı boyunca yukarıda adı geçen olay dahil üç kez "yalan" söylediğini bildiren bir "hadis" nedeniyle bu tespitlere burada değinmemiz gerekti. Hz. İbrahim'in söylediği ikinci "yalan" Saffat Suresi, 89. ayette yer alır: "Ben doğrusu hastayım". Üçüncü yalan ise, Kur'an'da yer almaz. Kitab-ı Mukaddes'de karısını kardeşi olarak tanıttığı şeklinde geçer. (Tekvin 12: 12, 18, 19) Ne yazık ki bu "hadis" iki aşırı görüşe neden olmuştur. Rivayeti kutsallaştıran rivayetperest birinci grup "sahih bir hadis" böyle söylediği ve hadis Buhari ile Müslim'de kayıtlı olduğu için Hz. İbrahim'in (a.s) gerçekten bu yalanları söylediğine inanırlar.
 Bir peygamberi "yalancılıkla" suçlayan bu "hadis"i bir tarafa bırakmanın daha iyi olacağını düşünmezler. İkinci grup ise Buhari ve Müslim tarafından sahih kabul edilen bu hadis güvenilir olamayacağı için bütün hadisleri bir tarafa atarlar. Elbette bir veya birkaç hadis güvenilir değil diye, tüm hadis malzemesinden yararlanılamayacağını söylemek doğru değildir. Birinci görüşü kabul edenler diğer aşırı uca yönelmişler ve ravileri güvenilir olan bir hadisin metnini incelemeden kabul etmişlerdir. Oysa bir hadisin senedi sahih olsa da, metni bir takım nedenlerden ötürü sahih olmayabilir. Çünkü rivayet edilen hadisin senedi sağlam olmasına rağmen, Hz. Peygamberin (s.a) böyle bir sözü söylemesinin mümkün olmadığı sonucuna varılabilir. Nitekim hadis ilmine görede de, bir hadis senedi sağlam olsa da, muhtevasıyla zayıflık taşıyabilir. Dolayısıyla hadisin metni böyle bir şeyin Peygamber (s.a) tarafından söylenemeyeceğini gösteriyorsa, o zaman sadece ravileri güvenilir diye hadisi güvenilir (sahih) kabul etmekte ısrarın hiç anlamı yoktur.
 Bu hadis başka sebepler yüzünden de güvenilir değildir. Daha önce de gösterdiğimiz gibi birinci "yalan" yalan sayılmaz. İkinci "yalan"a (Ben doğrusu hastayım) gelince, İbrahim'in (a.s) o sırada tamamen sağlıklı olduğu ispatlanmadan bu sözün "yalan" olduğu söylenemez. Kur'an da bu noktayı açıklığa kavuşturmamaktadır. Üçüncü "yalan"a gelince, Kitab-ı Mukaddes'te Tekvin'in 12. babında adı geçen olay baştan saçmadır. İbrahim (a.s) karısı Sare ile birlikte Mısır'a gittiğinde, Kitab-ı Mukaddes'e göre de 75 yaşındaydı, karısı ise 65 yaşındaydı. O halde Sare'nin yaşı bile, Sare'nin İbrahim'i (a.s) kendi hayatını kurtarmak için onu kardeşi olarak tanıtmaya zorlayacak denli "güzel ve alımlı" bir kadın olamayacağını gösterir. Binaenaleyh isariliyata dayanan bu tür rivayetleri Hz. Peygamber'e (s.a) isnad etmekte ısrar yanlıştır. Bu yüzden İbrahim'i (a.s) yalan söylemekle itham eden bu hadisin, bu nedenle hiçbir dayanağı yoktur ve ravilerinin güvenilir olmasına rağmen hadis sahih kabul edilemez. Böyle bir aşırılık, "hadis inkarcıları" diye bir grubun ortaya çıkmasına neden olmuştur. İzah için bkz. Resail ve Mesail adlı eserim. cilt: 2, sh. 35-39
 61. Orjinal metin şu anlama gelir: "Başları üzerinde geri döndürüldüler." Bazı müfessirler bu ifadenin "utançtan başlarını öne eğdiler" anlamına geldiğini söylemişlerdir. Fakat bu yorum konunun bütünlüğüne ve metnin ifadesine uymamaktadır. Bu ifadenin en doğru yorumu şu olsa gerek: "Kavmi, İbrahim'in cevabını düşündüklerinde, kendilerini kimin kırdığını bile söylemeye güç yetiremeyen güçsüz putları ilâh edindikleri için hatalı olduklarını fark ettiler. Fakat hemen sonra düşüncelerini saptıran inatçılık ve cehalete kapılıp tekrar eski sapıklıklarına döndüler."
Ana Sayfa Hanif Mumin   Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu    Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Net İhsan ELİAÇIK.net   Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin
ibrahim islamin en belirgin Peygamberlerinden ve Allah'in Allah dostu olarak nitelendirdigi bir peygamberdir. Kabenin kurucusudur. Islam dini bir cok ozelliklerini ondan almistir. Hatta bir cok alim islam dinin kurucusunun Hz Ibrahim oldugunu soylerler. Kurban Hz Ibrahime dayandirilmakdadir. Hz Muhammedn baska muslumanlarin namazlarinda bahsettikleri bir Peygamberdir. Allah dan Hz ibrahimin izleyenleri korudugu gibi bizleride korumasini dileriz..
Isin ilginc tarafi bir cok musluman bilerek yada bilmeyerek Allah'in o yuce Resulunu suclamakdadirlar. Bu muslumnalar Hz Ibrahimi yanlis isler yapmakla suclamakdadirlar. Bizim cahilligimizden olmali ki, muslumanlar bugun bir cok Peygamberimizi yalancilik, PUTa tapanlari destekleyici, musrik ve diger bir cok sucla suclamakdadirlar.
Hz ibrahim gercekden yalan soyledimi ?
Muslumnlarin cogu hz Ibrahimin Yalan soyledigini kabul etmekdedirler. Geleneksel islamcilari kabul ettigi kaynaklara gore hz ibrahim 3 yerde yalan soylemistir. Bu iddialarini uyduruk hadisler ile gunumuz Ehl-i Sunnetci alimlerinin yazdiklarini kaynak gostererek desteklerler. Bir cok musluman bu adlari alim olan bu sahislarin dediklerini sorgulamadan arastirmadan kabul ettikelerinden Hz Ibrahimin yalan soyledigini kabul ederler. Aslinda buiddianin arkasindaki gizli varsayim islamda Peygamberler bile yalan soyledigine gore bazi hallerde yalan soylemenin caizligidir.. Kuran ozellikle hic bir Peygamberin yalan soylemedigini Ali Imran suresi 161 ci ayetde acika belirtmekdedir.
(ÂLİ IMRÂN suresi 161. ayet) Ve ma kane li nebiyyin ey yeğull, ve mey yağlül ye'ti bi ma ğalle yevmel kiyameh, sümme tüveffa küllü nefsim ma kesebet ve hüm la yuzlemun
(ÂLİ IMRÂN suresi 161. ayet) Bir peygambere, durust olmamak yaraşmaz. Kim durust olmazsa ederse, kıyamet günü, hainlik ettiği şeyin günahı boynuna asılı olarak gelir. Sonra herkese -asla haksızlığa uğratılmaksızın-kazandığı tastamam verilir.
hz Ibrahimin Putlar kirma olayini hepimiz biliriz. Tekrar tekrar Hz ibrahimin Putlari kirmasi ve baltayi en buyuk putun omuzuna asma olayini belirgin belirsiz detaylar ile isitmisizdir. Ve sonra ona sor soranlari Putlari kendisinin kirmadigini O buyuk putun Kucuk putlari kirdigini soyledigini soyler.
Tabiki Alim diye bildiklerimiz buna dayanarak belli durumlarda yalan soylenebilecegini iddia etmislerdir. Fakat biraz daha dikkat ederseniz bu alimlerin Hz Ibrahimin yalanini mesrulastirmak icin uzun uzun makaleler yazdiklarini gorurusunuz. Bu alimlere gore yalan soylemek caizdir !!!!!
kalabalik onunde gercekleri haykirmakdan korkan birisi nasil Peygamber olabilir. Hic dusundunuz mu ? Bu ne bicim Peygamberdir ki, dogru yerine yalani tercih ediyor. O zaman diyebilrimiyiz ki ? islamin gercekleri yalanlar ile karismistir cunku Hz Ibrahim kalabalikdan korkup yalan soylemistir.
 
Su ayeti bir analiz edelim.
Enbiya Suresi 63 ayetinde Allah Hz ibrahimin Putlari kirmasi ie ilgili olaylari anlatir. Simdi Bu suredeki ayetleri bir inceleyelim.
Enbiya Suresi 62-63 Kalu e ente fealte haza bialihetina ya ibrahim. Kale bel fealehu kebiruhüm haza fes'eluhüm in kanu yentikun
Enbiya Suresi 62-63 Bunu ilâhlarımıza sen mi yaptın ey İbrahim? dediler.İbrahim: «Belki onu şu büyükleri yapmıştır, konuşabiliyorlarsa onlara sorun» dedi
Cumlede " Kale bel fealehu" dan hemen sonra gelen noktalama isareti cok onemlidir. Arapaca gramerine gore noktalama isareti (vakfin kullanilmasi Turkcedeki virgul (,) gibidir. Bu isaretin yada diger kelimlerin kullanilmasi duraksamayi ifade eder. Okuyucu burda duraksalamali ve cumleye devam etmelidir. Kisacasi cumlenin bir kismini digeriden ayirarak anlaminin ortaya cikmasini saglar. Eger bu nokatlama isareti bir anlami ifade etmiyorsa ne isi var cumlenin ortasinda. Belliki bu isaretin oraya yerlestirilmesinin bir amaci vardir. isin daha iliginic Alim diye bildigimzi bu ZATI SAHANELER, bu duraksama isaretini gormezlikden geldikleri gibi, istedikleri anlami cikarmak icin duraksama isaretini cumlede baska yerlere yerlestirebilmekdedirler.
Yanlis Tercumeler Bazi ornekler
Simdi su yanlsi mealerden bir kacina bir bakalim. Eger yanlis meal yapanlarin simini burda gormuyorsaniz kendiniz bakabilrisiniz. (Burda Ben Bazi Turkce Mealleri Kullancagim yazar igilizce meallerden ornek vermis: Radyoman) Yazarin yanlis meal icin verdigi ornekler su mealcilerdir.
Simdi ayni hatayi tekrar eden Yasar Nuri, Suleyman Ates, Edip Yuksel, Ali Bulac, Mevdudi nin bu ayeti nasil cevirdiklerine bakalim.
S. Ateş "Hayır dedi, (büyük putu göstererek) işte şu büyükleri yapmış; onlara sorun, eğer konuşurlarsa (!)
Tefhimü-l Kuran «Hayır» dedi. «Bu yapmıştır, bu onların büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin.»
Mevdudi «Hayır» dedi. «Bu yapmıştır, bu onların büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin.»
Y.N. Öztürk " Dedi: "Hayır, ben değil. Şu büyükleri yapmıştır onu. Hadi, sorun onlara eğer konuşabiliyorlarsa!"
A. Bulaç "Hayır" dedi. "Bu yapmıştır, bu onların büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin."
Hz ibrahim gercekden Burda " HAYIR" dedi mi ?
hz ibrahime bu putlari kirip kirmadigi soruldugunda hz ibrahimin cevabi, gayet ince düşünceli ve zarifdir. Hz Ibrahim kesinlikle "EVET" yada "HAYIR" demiyor. Pasif fiil kullanarak birisi yapmistir diyor. Bu birisi kendisi, baska birisi, buyuk PUT yada herhangi birisi olabilir. Hz ibrahimin izleylerin kendisine soracagina dogrudan mağdurlara yani putlara sormalarini istiyor. Olayin magdurlarinin kendi sahitliklerini yapmalarini istiyor. Izleyiciler kendilerinin bile koruyaman bu PUTLARIN kendi ilahlari olamayacagini fark etti. Bu kendielrine bile faydalari olamayan PUTLARIN kendi ilahlari olamayacagi gercegi vurgulandi.
Ingilizce meal yapan Yusuf Ali, Hilali & Khan, Ahmad Ali, Asad, Dawood ve Rodwell gibi Turkce mealciler Yasar Nuri, Suleyman Ates, Edip Yuksel, Ali Bulac, Mevdudi Hz Ibrahimin Putlari kirdigini inkar ettigi anlamina gelen "HAYIR" keleimesini kullandigini iddia ederler. Arapcasina baktigimizda bu 21:63 ayetde hic bir sekilde " HAYIR" kelimesi gecememekdedir. Nasil olurda bu mealciler bu kelimeyi buraya ekliyorlar. Bu isimlerini saydigimiz mealciler hangi amaca hizmet ediyorlar. Bu ayetde hic bir sekilde Buyuk Putun diger Putlari kirdigini soyledigini belirtmiyor. Eger Hz Ibrahim "HAYIR" deseydi bu yalan olurdu. Buyuk PUT kirdi diyorsa bu baska bir yalandir. Yani YALAN uzerien YALAN oluryor. Bazi mealciler ve tefsirciler bir defa bazilarida iki defa yalan soyledigini yazarlar. Asagi yukari hepsi o veya bu sekilde yalanin yaninda baska suclarda itham etmislerdir. Peki Bu alim ve mealciler nasil olurda boyle BUYUK bir yanlsi yapalar ? Cevabi gayet Basit:
Bu yanlsi yorum ilk yorumcularin ilk baslarda yaptigi ufak bri hataya dayandigi halde zaman iceridine buyuyerek Ibni Khatir ve diger Tefsircilerin yanlisi anlamalarina sebeb olmustur. Ingilizce meal yapan Yusuf Ali, Hilali & Khan, Ahmad Ali, Asad, Dawood ve Rodwell gibi Turkce mealciler Yasar Nuri, Suleyman Ates, Edip Yuksel, Ali Bulac, Mevdudi sorgulamdan kabul etmislerdir. Sonuc olarak bu mealciler Allah'in ayetini degistirmislerdir. 21:63 tekrar tekrar bakalim ayetde hic bir sekilde " HAYIR" analamina gelecek bir kelime yokdur. Ibni Khatir Kuran tefsirine saygi duysak biel insan oglu hata yapar. Ali Imran 161 ayetinde oldugu gibi Peygambeler durust olmak zorundadialar. Demeki onemli olan Kurannin ne dedigidirm yoksa mealcilerin yada Tefsircileri dedigi degil.
Kuran Hz Ibrahimin baltai kullanip putlari kirdigini soylemiyor. Hz Ibrahim bu kolay kırılır putlari eleleri ile kirmis olabilir, onlari yere firlatip yada birbirine vurarak kirmis olabilir. BALTA kelimesi Hz ibrahimin hareketine siddet katmak icin eklenmis olabilir. Kuran "BALTANIN" en buyuk PUTUN omuzuna asildigini soylemez. Bu da MASALCILARIN uydurduklaridir. Baltada kullanilmis olabilir bilmiyorz. Ama hz Ibrahim hic bir zaman BALATAYI en buyuk putun omuzuna asmamistir.
SADECE YALAN MI YOKSA DAHA CIDDI BIR SUCLAMA MI ?
Bu yanlis anlayisi desteklemek icin kaynak olarak uydurma yada zayif bir hadis kullanilmakddir. Peki Hz Ibrahimi hala yalancilikla suclayabilirmiyiz. Bu sadece Hz yalancilikla suclamak mi yoksa daha ciddi bir suclamami var ? Hz Ibrahimin yalan soyledigini soylemekle bizlerinde yalan soyleyebilecegini isaptlamaya calisanlar olmsustur. Hz Ibrahimin agzindan cikmayan " HAYIR" kelimensini Hz Ibrahiminin agzinda cimis gibi gosterdigimiz anda daha ciddi suclamlar ile karsi karsiya kaliyoruz.
1. Hz Ibrahim Yalan Soyluyor. Yalandir yalandir
2. Hz Ibrahim en buyuk PUTU suclamakla, sorumlukdan kacmistir.
3. Hz Ibrahime Putlari kirip KIRMADIGI sorulunca toplanan kalabagin onunde, YANLIS bilgi vererek yalan soyluyor.
4. Buyuk PUTUN kucuk PUTLARI kirdigini soylemekle HZ Ibrahim Yalan sahitlik yapiyor.
5. Putlarin en buyuk dusmani olan Hz Ibrahim bir an icinde olsa buyuk putun hareket ederek kucuk putlari kirdigini kabul ediyor. Bu putculugu desteklemekden baska bir sey dedgildir.
.Simdi sormak gerek, herhangi bir modern millet yada toplum nasil olurda yalan sahitligi, yalanlari, sorumlulugu baskasina atamayi normal bir davanis olarak kabul edebilir. Bunlardan hangisi islamda
kabul edilebilir mi ? islam bize bu suclari islememizi ogretiyor ? Bu suclari islersek Allah bizi afeder mi ? Buyrun siz soyleyin
Bu makale Dr Nayeem Akhtar Asagidaki linkde verilen makalesinden ceviridir. Yasar Nuri, Suleyman Ates, Edip Yuksel, Ali Bulac, Mevdudi gibi mealcilerin yaptiklari olumcul bir hatayi goz onune seriyor.
Simdi su yanlsi mealerden bir kacina bir bakalim. Eger yanlis meal yapanlarin simini burda gormuyorsaniz kendiniz bakabilrisiniz. (Burda Ben Bazi Turkce Mealleri Kullancagim yazar igilizce meallerden ornek vermis: Radyoman) Yazarin yanlis meal icin verdigi ornekler su mealcilerdir.
Simdi ayni hatayi tekrar eden Yasar Nuri, Suleyman Ates, Edip Yuksel, Ali Bulac, Mevdudi nin bu ayeti nasil cevirdiklerine bakalim.
S. Ateş "Hayır dedi, (büyük putu göstererek) işte şu büyükleri yapmış; onlara sorun, eğer konuşurlarsa (!)
Tefhimü-l Kuran «Hayır» dedi. «Bu yapmıştır, bu onların büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin.»
Mevdudi «Hayır» dedi. «Bu yapmıştır, bu onların büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin.»
Y.N. Öztürk " Dedi: "Hayır, ben değil. Şu büyükleri yapmıştır onu. Hadi, sorun onlara eğer konuşabiliyorlarsa!
A. Bulaç "Hayır" dedi. "Bu yapmıştır, bu onların büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin.
E. Yüksel "Hayır, o işi işte şu büyükleri yaptı. Onlara sorun, eğer konuşurlarsa!," dedi.
Hz ibrahim gercekden Burda " HAYIR" dedi mi ?
hz ibrahime bu putlari kirip kirmadigi soruldugunda hz ibrahimin cevabi, gayet ince düşünceli ve zarifdir. Hz Ibrahim kesinlikle "EVET" yada "HAYIR" demiyor. Pasif fiil kullanarak birisi yapmistir diyor. Bu birisi kendisi, baska birisi, buyuk PUT yada herhangi birisi olabilir. Hz ibrahimin izleylerin kendisine soracagina dogrudan mağdurlara yani putlara sormalarini istiyor. Olayin magdurlarinin kendi sahitliklerini yapmalarini istiyor. Izleyiciler kendilerinin bile koruyaman bu PUTLARIN kendi ilahlari olamayacagini fark etti. Bu kendielrine bile faydalari olamayan PUTLARIN kendi ilahlari olamayacagi gercegi vurgulandi.
Ingilizce meal yapan Yusuf Ali, Hilali & Khan, Ahmad Ali, Asad, Dawood ve Rodwell gibi Turkce mealciler Yasar Nuri, Suleyman Ates, Edip Yuksel, Ali Bulac, Mevdudi Hz Ibrahimin Putlari kirdigini inkar ettigi anlamina gelen "HAYIR" keleimesini kullandigini iddia ederler. Arapcasina baktigimizda bu 21:63 ayetde hic bir sekilde " HAYIR" kelimesi gecememekdedir. Nasil olurda bu mealciler bu kelimeyi buraya ekliyorlar. Bu isimlerini saydigimiz mealciler hangi amaca hizmet ediyorlar. Bu ayetde hic bir sekilde Buyuk Putun diger Putlari kirdigini soyledigini belirtmiyor. Eger Hz Ibrahim "HAYIR" deseydi bu yalan olurdu. Buyuk PUT kirdi diyorsa bu baska bir yalandir. Yani YALAN uzerien YALAN oluryor. Bazi mealciler ve tefsirciler bir defa bazilarida iki defa yalan soyledigini yazarlar. Asagi yukari hepsi o veya bu sekilde yalanin yaninda baska suclarda itham etmislerdir. Peki Bu alim ve mealciler nasil olurda boyle BUYUK bir yanlsi yapalar ? Cevabi gayet Basit:
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder