Günümüz Müslümanların çoğunluğu, içlerinde şu an sayısı belirlenmemiş miktarda sahih olmayanlarla birlikte sıhhat bakımından en muteber saydıkları hadis kitapları ; Sahih-i Buhari , Sahih-i Müslim, Sünen-i Nesai , Sünen-i Tirmizi, Sünen-i Ebu Davud, Sünen-i İbn Mace ve Muvatta’ yı kabul etmektedirler. Bunların tamamına daha sonraki alimler Kütübi Sitte adını verilmişlerdir. Bu kitaplarda yer alan hadislerin tamamından, ortak olanları yani bir birinin aynı olanları, mevcudun onda birinden azdır. Yani hadis ehlinin birinin hadis kabul ettiğini öbürü kabul etmemiş, birinin güvenilir dediği raviyi diğeri yalancı ilan etmiştir!.
Her hadis ehli, kendine göre kriter oluşturup o çerçevede hadis toplama çalışmasını sürdürmüştür. Bunların genelini değil de bir ikisinden örnek vermemiz gerekirse; Buhari ve Müslim hadis toplarken topladığı hadislerin Kuran’a, akla veya hadisin hadisle olan çelişkisine bakmadan, hadis rivayet edenlerden güvenilir bir zincir oluşturmuş sadece bu ravilerden duyduklarını almıştır. Burada şunu da söylemek gerekir ki, Müslim Buhari’nin talebesidir. Buhari’nin sika yani güvenilir kabul ettiği dört yüz kişi güvenilir bulmamış onlardan hadis rivayet etmemiştir. Aynı şekilde Buhari de Müslim’in sika kabul ettiği altı yüz kişiyi güvenilir bulmadığı için ondan hadis rivayet etmemiştir. Buhari bu konuda sadece Müslim ile değil hocası ile de ters düşmüştür!
Hadis toplayıcıların en meşhuru olan Buhari’nin, hadis toplama işini nasıl yaptığını, kendi anlatımı olarak ifade edilen sözlerle örneklendirirsek; Buhari; Öncelikle hadis yazılı kaynaklardan faydalandığı gibi, hadis rivayet edenlerden de hadis toplamıştır.! Bu süreçte 50.000 km yolu deve sırtında kat ederek, hadis rivayet edenleri bir bir arayıp bularak, onların güvenirliğini test ederek sağlam olanlardan topladığını anlatır!. Sahihlerini 600 bin hadisin içinden seçtiğini söyler. Bunu nasıl yapmış bir bakalım. 600 bin hadisin her biri için gusül abdesti alır, iki rekat namaz kılar ve uykuya yatar, rüyasında Resulullah’ı görüp ona danışır, onun onayını aldığı rivayeti en sahihlerinin arasına ilave eder.! Bir o kadarını da kitap fazla genişlemesin diye kitabına koymadığı söylenir!
Bu hikayeyi normal bir aklı çerçevesinde sorgulayıp büyüğümüze soracak olursak; Bir insanın hem yiyip içmesi, ibadet etmesi, uyuması, çalışıp ekmek parası kazanması, çocukları ile ilgilenmesi ve bunlarla birlikte hiç bilmediği bir coğrafyada elli bin km. yolu deve üzerinde kat etmesi, hadis rivayet eden ravileri bularak, onların güvenilip güvenilmediğini test etmesi, altı yüz bin hadis için yukarda anlatıldığı şekil üzere uyguladığı metodu hayata geçirmesini, on altı yıl içinde tamamladığını söyler! Bu o günkü şartlarda nasıl mümkün olur?..! .
HASAN HÜSEYİN ODABAŞOĞLU
HASAN HÜSEYİN ODABAŞOĞLU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder